Galatasaray Young Boys’a neden elendi? Okan Buruk’tan bomba itiraf
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde İsviçre’nin Young Boys takımına 1-0 yenilerek elendikleri maçın ardından açıklamalarda bulundu.
Buruk, şunları söyledi:
“Şampiyonlar Ligi’nde oynayacak bir takımın hocası olarak karşınıza çıkmak isterdim. En azından bir takımın ülkemizi orada temsil etmesini hayal ediyorduk. Hedefimiz ve amacımız buydu ama başaramadık. Bu yüzden camia olarak üzüntülüyüz.
Özellikle ilk yarıda çok yavaş oynadık. Topu bir türlü öne doğru taşıyamadık. Çok yetenekli ve ofansif anlamda çok önemli oyunculara sahipken bir türlü topu ön tarafa doğru taşıyamadık. Oyun kurmada sıkıntılar yaşadık. Rakibimiz bizi doğru bir şekilde karşıladı. Buna çözümler üretmemiz gerekiyordu. Antrenmanda bunları çalıştık ama oyun hızımız ve topu kullanmamız iyi değildi. Bu iki maçta da Davinson Sanchez’i aradık. Davinson’un yanı sıra Kaan Ayhan ve Abdülkerim Bardakcı’dan birer maçta yararlanamadık. Bundan dolayı savunmadan topu çıkarmada zorlandık. Bugün daha çok üretmemiz gerekiyordu. İkinci yarıda biraz daha çok üretmeye çalıştık. Icardi’nin vuruşunda 1-0’ı yakalayabilirdik. Olmadı ve dönüşünde geri düştük. İyi oynamadık. Bizim kalitemizdeki takımın daha çok üretmesi gerekirdi. Hayal ettiğimiz ve düşündüğümüzün çok altında kaldık.
Bizlere düşen yeniden kafamızı kaldırmak. Önümüzde Süper Lig ve UEFA Avrupa Ligi var. Yolumuza devam edeceğiz, yeni hedefler belirleyeceğiz. Bu hedeflere ulaşmak için yapacağımız en az 2 transfer kadromuzu şekillendirecek. Oyuncularımın iyi niyetinden ve gücünden şüphem yok. Burada birinci sorumluluk her zaman bende. Onları maça hazırlayan, ilk 11’i seçen benim. Daha iyisini yapacağımızı biliyorum. Kafamızı kaldırıp yolumuza devam etmek istiyoruz. Şampiyonlar Ligi’nden elendiğimiz için üzüntülüyüz ama Avrupa Ligi’nde hak ettiğimiz yere gitmeye çalışacağız.
İki senelik dönemde en çok galibiyet kazanan takım biziz. UEFA Şampiyonlar Ligi’nde deplasmanda Manchester United’ı yenen, grupta son ana kadar şansını sürdüren bu kadro. Bizim en büyük sıkıntımız konsantrasyon eksikliği. Rakibimizi ne kadar az önemsersek, kendimizi ne kadar garanti görürsek, rakiplerimizden ne kadar az konsantre olursak, onlar kadar inanmaz ve mücadele vermezsek sıkıntı yaşıyoruz. Bizim maçlarımıza rakip ayırt etmeksizin daha net, ciddi ve aynı istekle hazırlanmamız gerek. Bu maçlarda rakiplerimiz kadar mücadele etmedik, onlar kadar istemedik. Bunu sağlayacak olan da teknik adamdır. Bunu oyuncuya bağlamıyorum. İki sezonda çok az maç kaybettik. Kaybettiklerimiz de konsantrasyon eksikliği neden oldu.
Oyuncularımın iyi niyetinden, istediklerinden ve ellerinden geleni yaptıklarından şüphem yok. Konsantrasyon eksikliği herkeste olabilir. Oyuncularım bundan sonra da ellerinden geleni yapacak. Onlar bu işte en az suçlu taraf. Birinci sorumluluk bende. Bunun yanında eksiklerimiz var. Davinson Sanchezli oyun ile onsuz oyun arasında dağlar kadar fark var. O döndükten sonra savunma hattına yapılacak takviyeler düşünülebiliriz. Transfer yapacağız. Sezon başında hiçbir maçta tam kadro oynamadık. Bazen bir oyuncu çok önemli oluyor. Hem hız hem de oyun kurma anlamında Davinson Sanchez’in oynadıklarıyla oynamadıkları arasında fark var. Mağlubiyeti bir oyuncunun yokluğuna bağlamıyorum. Ancak bugün oyun kurmada çok zorlandık. Oyuncularıma güveniyorum. Tabii ki takviyeler yapacağız. Yollarımızı ayırmak istediklerimizle ayıracağız, devam etmek istediklerimizle edeceğiz. Hepsinden önemlisi yeniden kafamızı kaldırıp hafta sonunda oynayacağımız maça odaklanacağız. Büyük hedeflerimiz devam ediyor. 25. şampiyonluk, 5. yıldız ve Avrupa’da başarılar istiyoruz. Bu akşam için tabii ki üzgünüz. Hayalimiz ve düşüncemiz farklıydı. Maddi olarak kulübün önemli bir geliri olacaktı. Oyuncular için de prestijli bir turnuvada olmak çok önemliydi.
Herkes maç öncesi ‘İki forvet oynaması gerek.’ diyordu. Maç öncesi benim gözümde her şey oturuyordu ama performanslar düşüktü. Bu oyuncu yapısından ve tipinden kaynaklanmıyor. Takım olarak kötü oynadık. Bireysel olarak iyi oynayan kimse yoktu. Takım olarak kalitemizin düştüğü bir maçta mevkileri değerlendirmek doğru olmaz. Oyun kurarken sıkıntı yaşadık. Kolay toplar kaybettik. Rakibimiz bizim tam tersimize her şeyi iyi yaptı. Hayatlarında bu kaliteye ulaşmamış oyuncular bile inanılmaz işler yaptı. Maç öncesi düşündüklerimizle maçta olanlar arasında ciddi fark vardı. Ben daha iyi futbol oynamamızı beklerdim. Maçın genelinde kazanmayı ve turu geçmeyi hak etmedik.
Davinson ve Abdülkerim’in yokluğunda Kaan’ı stopere çektik. Onun sağ bekteki özelliklerinden yararlanamadık. Jelert bize çok geç katıldı. Bir maçı 90 dakika çıkaracak yapıda olmaması bizi farklı düşüncelere itti.”